Yorgun
Çektim bacaklarımı sarıldım katilime içimde binlerce kız çocuğunun cesedi kokuyordu. Belki de bu yüzden yaklaşamıyordu insanlar. Sokağın sisli kasveti doluyordu göğüs kafesime. Karıncaların taşıdığı kırıntılarda doyurdum aç karnımı. Yalanlarla emzirilmiş bir çocuktum elimi dokunduğum yere nefret kustum. Bana kalan bir kaç kesik izi iliklerime kadar acı doldum. Vicdandan mahrum mahlukatlardan sevgi dilendim. Bayatlamış ekmeğimi bölüştüm sokak köpeğiyle. Bir kafesin içinde sağa sola çarptıkça azaldım. Yazdığım her cümle bana lanet savururken ben yine onlara sarıldım. Kalemimin ucuna takılı kalan kelimelerim birer birer intihar ettiler tutmaya gücüm yetmedi. Ben de bana dokunan halata bıraktım yorgun bedenimi. Dertlerimi dinleyen soğuk duvarlarsa seyre durdu